Okan Bayülgen' ni severim. Tv.ye ilk yaptığı programlardan beri seyrederim. O kendini çirkin bulsada çok zeki ve karizmatik bence... Okan, şimdilerde 3gece üstüste programlar yapmaya başladı, başladı başlamasına da bu yüzden hem yine tv seyretmeye başladım, hem de uykusuz kalmaya... O gündüzleri geç vakte kadar uyuyordur da ben n'apıcam yaa:((
Okan Bayülgen her ne kadar babalığa ve çocuk sahibi olmaya dair sivri konuşmalar yapsa da, kendi belki de pek farkında değilse bile, ben onun aile olduğundan beri daha bir olgun davranışlar içinde olduğunu görüyorum.
Geçen akşam yaptığı medya arkasından birinde Bülent Ersoy vardı. Sözüm ona jüri üyesi mertebesindeki :P Bülent Ersoy'un şarkıcı adayına yaptıklarını hayretler ve utanç içinde seyrettim. İnanamadım.. Biz bu programları seyretmiyoruz ama ailece seyredenler çok:(
Çok açık nerdeyse göğüslerinin dörtte üçü meydanda şarkıcı adayı utansak bir ifade ile jürinin karşısında... Hem utangaç gibi , ama memeleri meydanda... Bülent Ersoy' un bu görüntü karşında nefesi kesiliyor, direk konuya girerek göğüslerinin böyle nasıl taş gibi olduğunu, yoksa silikon mu olduğunu soruyor, kız gerçek olduğunu söyleyince ona inanmayıp koskocaman endamlı haliyle kalkıp onları eliyle kontrol etmeye kalkıyor, kalite kontrolu kendi elleriyle yapan Bülent bey, pardon Bülent hanım kafasını sallıyarak geri dönüyor, titreyen ve tahrik olmuş bir sesle kulise gelmesini kontrole orda devam edeceğini söylüyor. B.Ersoy' un erkek damarımı tuttu bilemem ama, ben medya arkasında seyrettiğimin yalancısıyım. Bu özel bir kanal olabilir , ama playboy tv değil....Bu programlar herkesin ailece tv karşısında oturduğu saatler... Herkesin cinsel tercihleri farklı olabilir, buna diyeceğim bir şey yok... Amma Bülent Ersoy gibilerin bu şekilde gözüne gözüne tv.lerde boy göstermesine ve dilediği gibi davranmasına müsamma göstermek olmuyor !... hiç olmuyor !... Bunları yayınlayan kanalı ve Bülent Ersoy'u kınıyorum.
Teşekkürler Okan bey!...
NOT:Dün akşam da bilim insanı Dr. Sevil Atasoy'un uyuşturucu hakkında söyledikleri düşündürücü ve aydınlatıcıydı... Hele hiç bir kadın ve erkeğin açık ikram edilen içki gibi herhangi bir içecek şeyi içmemeleri gerektiğini özellikle belirtmesi ilginçti. Yani eski Türk filmlerindeki gazozuna bir şey atılan ve sonu tecavüze varan, sonra hiçbirşey hatırlanmayan hikayeler koca bir gerçekmiş, yurt dışında bile...
