2 Mayıs 2012 Çarşamba

Seda Sayan'ın Avangart Rezidans Dairesi


Rezidans hayatı tam bana göre  diyen Seda Sayan, Gayrettepe Astoria’da, modacı Nur Yerlitaş tarafından dekore edilen rezidans dairesinin kapılarını InStyle Home dergisine açtı.
 Seda Sayan’ın o gün Beyaz TV’de “Beyaz’ın Sultanı” adlı canlı yayın programı olduğu için, ilk kez basına açtığını söylediği evinde kapıyı  Nur Yerlitaş açıyor.
 Bu ikilinin 27 yıllık sıkı bir dostlukları var. “Geçen yıl Seda ile şu gördüğünüz kanepelere yayılmış, kabak çekirdeklerimizi çitleyerek heyecanla ‘Muhteşem Yüzyıl’ı izliyorduk. Reklam arasında ona ‘Bu salonun bembeyaz hastane görüntüsü hoşuma gitmiyor, gel değiştireyim’ dedim” diye anlatmaya başlıyor Yerlitaş, Sayan’ın salonunda Türk kahvesini keyifle yudumlarken...

Ev sahibesi hemen, “Nasıl biliyorsan öyle yap” diyerek kabul etmiş arkadaşından gelen bu ani teklifi. “Kendimce buraya bir makyaj yaptım. Salondaki gri duvarlar, dış cephe boyamasında kullanılan özel bir malzemeden. Kırmızı kadife kanepe, çita desenli kumaş seçimleri, eskitilmiş aynalar ve renkli cam kristal kadehlerle salonda Seda’nın ışıltılı yaşamına uygun bir atmosfer yaratmaya çalıştım. Sadece evdeyken devamlı açık olan televizyonun karşısındaki kanepeleri için, “Çok rahat olsun bana yeter” demiş Sayan. Ortaya çıkan sonuçtan çok memnun. 270 m2’lik daire bir salon, mutfak, iki oda, iki banyo ve bir misafir tuvaletinden oluşuyor. Astoria’nın en üst katlarından birinde konumlanmış evin Marmara Denizi ve Boğaz’ı kuşbakışı gören bir manzarası var.

Salon, oturma bölümü ve yemek odası olarak iki kısma ayrılmış. Yerlitaş, burayı dekore ederken, mevcut bazı mobilyaları da doğru renkler kullanarak mekanda tekrar değerlendirmiş. “Burası renkleri ile aslında tam bir artist evi oldu. Gece ambiyansı inanılmaz güzeldir” diye belirtiyor. Fatih Kıral’dan alınan gri keten şantuk kanepeye özel yapım kadifeşönil kanepe eşlik etmiş. Ortada ise Mis En Demeure’un ahşap bir sehpası var. Antre ve salon duvarlarında kullanılan eskitilmiş aynalar, salona güzel bir derinlik katıyor. Yerlitaş’ın hediyesi olan üzeri renklendirilmiş ahşap yemek masasının etrafında fıstık yeşili kadife kumaştan sandalyeler dikkat çekiyor.

Yerlitaş, kreasyonlarında sıkça kullandığı çita desenini, puantiye ve püskül gibi ayrıntıları salondaki mobilya ve yastıkları giydirirken de kullanmış. “Duvarı ve tavanı gri bir mekanda, her renk ayrıntı iyi durur. Bu renkte kabuğa sahip bir evi modern veya klasik döşeyin fark etmez. İkisine de çok uygun” diyor Yerlitaş.
 Aynanın önünde Uzakdoğu’dan alınan siyah, kırmızı ve beyaz çiçekli küpler yer alıyor. “Bunları benim evimde görüp çok sevmişti. Ben de bu eve yakışacağını düşünerek ona hediye etmiştim” diyor Yerlitaş.

Bahçeli müstakil evler bana göre değil diyen ve yoğun iş temposundan dolayı ancak kulisinde görüşülen Sayan  “Şu listeye bir bakın, her saatim nasıl dolu.” diyerek haftalık yapılacaklar listesini işaret ediyor: “Bana 24 saat yetmiyor.
 O yüzden yıllar önce rezidansta yaşamaya karar verdim. Bir telefonla çiçekçisinden mağazasına, restoranından sinemasına kadar her şey elimin altında. Öyle bahçeli müstakil evler bana göre değilmiş, yaşadım ve anladım.
 Onların da derdi hiç bitmiyor diyor.

 Pijama alışverişine ve özel üretim saatlere meraklı. “Evde bayılırım pijamayla dolaşmaya” diyor neşeyle.

Evde pijamayla dolaşmaya bayılan Sayan, evinin keyfini ancak akşamları çıkarabiliyormuş.
Sabah kalkar kalkmaz ilk işi bir kaşık Andon balını ağzına atmak oluyormuş. Dostları Mustafa Topaloğlu ve İsmail Türüt yolluyormuş bu şifalı balı ona.
Guerlain’in Insolence parfümü favorisi. “Gel sen de benim gibi azcık kok” diyerek hemen parfümünden sıkıyor tüm sempatikliğiyle...
Yüksek enerjisiyle insanı etkileyen biri o. “Böyle olmak zorundayım. Huzur neredeyse ben oradayım” diyor.
Başucundaki Mesnevi’siyle huzuru yakalamış bir Seda Sayan var karşımızda.
 Samimi, renkli ve çok hızlı yaşayan... Avangart tarzda yeni döşenmiş evinde tazelenmiş enerji bulduğu için de çok mutlu aynı zamanda.
Seda Sayan'ın evi için düşüncemi merak edecek olursanız:(
Seda Sayan'dan daha farklı concepti olan  ev beklerken (bayıldığımdan ve S.S'yi tanıdığımdan değil) mideme taş gibi oturan bir evi olduğunu görünce, fotoğraflara bakarken bile kaçasım geldi o kadar yani... bu karman çorman dekorasyonu hiiç sevmedim:(
Nur Yerlitaş ah Nur Hanımcım demek ki modacılık ayrı, ev dekorasyonu ayrı imiş hele  o duvarlar mürekkep atılmış gibi lekeli lekeli duvarlar  insanın içini şişirir ayol!...
aman güle güle otursun!
*kelebek*

2 yorum:

drwilldone dedi ki...

walla ne yalan söyliyim bende ewin dekorasyonunu hiç beğenmedim.herşey çok kalabalık .insanın gözünü yoruyo.renklermi uymamış yoksa ew tasarlıyorum diye fazlamı abartmışlar çok anlamadım ama boğucu olmuş gerçektende..

Malla dedi ki...

ruh sıkıcı bir hali var gerçekten,herşey pek bir aburcubur olmuş:(

.

.