Nasuhi Mahruki etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nasuhi Mahruki etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Nasuhi Mahruki'nin Evi

Bir de kızımız olsa!
 Türkiye’nin ilk sivil kurtarma ekibi AKUT’un kurucusu Nasuh Mahruki, gençlik yıllarında “40’ımdan sonra yurtdışında evleneceğim” diyormuş. Bunu da gerçekleştirmiş. 41 yaşında Bhutan’da evlenen Mahruki, bugün düşlediklerine sahip olan mutlu bir eş ve 1 yaşında bir erkek çocuk babası. Şimdi, ailesine bir de kız çocuğu eklemenin düşünü kuruyor.
Mine-Nasuh Mahruki, evlerinin kapısını Hello! dergisine açtı, mutluluklarının sırrını paylaştı.Nasuh Mahriki evini Hello'ya açtı
Evliliğe nasıl karar verdiniz?
Nasuh Mahruki: Benim “evlilik istemiyorum” diye bir duruşum olmadı hiçbir zaman. Sadece çok hareketli ve hedefli, bir de tabii riskli ve tehlikeli bir hayatım olduğu için daha ileriki bir zamana bırakmıştım. Yıllar önce, 40 yaşından sonra yurtdışında evleneceğime karar vermiştim. 41 yaşında, Himalaya Krallıkları’na yaptığımız bir motosiklet seyahatinde Mine’yle Bhutan’da evlendik. Barlas da aramıza katılınca aile olduk. Aile hayatı ilk defa deneyimlediğim bir şey. Her anından da çok keyif alıyorum. Bebek dünyanın en güzel şeyiymiş. Büyüdükçe çok daha keyifli oluyor. Sizi birleştiren ya da ayrıştıran noktalar neler? Nasuh Mahruki: Mine benim gibi profesyonel bir sporcu geçmişinden gelmiyor ama o da hayatla çok ilgili. O da öğrenmeyi, gezmeyi, yeni kültürleri tanımayı, yeni insanlarla tanışmayı çok seviyor. Afrika’ya safariye de gittik, motosikletle Hindistan’a, Nepal’e de. Birlikte epey seyahat ettik, bundan çok keyif alıyoruz. Mine çok tertipli, düzenli, organize, gayet iyi plan yapıyor ve çok iyi bir yol arkadaşı. Ben de sonuçta bir gezginim ve yol yordam bilirim, dünyanın her yerine girip çıkabilirim. Bu iki özelliği birleştirdiğimizde rahatlıkla çok egzotik coğrafyalara gidebilme imkanımız oldu. Herhalde 20 ülke gezmişizdir.
 Nasuh Mahriki evini Hello'ya açtı
Bu birlikteliği aynı zamanda işe de taşıdınız değil mi?
 Nasuh Mahruki:
8 yıl ilişkimizi İzmir-İstanbul arasında sürdürdük. Evlendikten sonra İstanbul’a yerleşti eşim. Mine yıllarca bir Amerikan şirketinde satış müdürlüğü yaptı. Ben de 1995’teki Everest tırmanışımdan bu yana motivasyon konuşmaları yapıyorum, seminerler veriyorum. Mine’nin Ekonomi okuması ve Pazarlama yüksek lisansı yapmış olmasını, evlendikten ve İstanbul’a yerleştikten sonra benim bütün konuşmalarımın ve seminerlerimin organizasyonuyla birleştirdik ve gerçekten de çok hoş bir sinerji oldu. Benim de verimliliğim yükseldi. O da iş tatminini yaşıyor ve keyif alıyor diye düşünüyorum. Birbirimize çok şey kattığımızı söyleyebilirim.
 Mine Mahruki:
Nasuh’la hayattan her zaman keyif almayı ve sürekli yeni şeyler deneyimlemeyi çok seviyoruz. İkimizin de yaşam enerjisi çok yüksek. O yüzden birlikte hedefler koyup onları gerçekleştirebiliyoruz. Birlikte çalışmaya başlayarak da hayatımızın birçok alanında takım gibi olduk. Bu da çok nadir yakalanabilecek bir şey. Fazla ayrışan noktamız yok ama Nasuh’un gözü karalığı bazen beni ürkütmüyor değil !
 Nasuh Mahriki evini Hello'ya açtı

BİZ AŞKI YAŞADIĞIM İNSANLA EVLENDİM

 Aşkı ve sevgiyi nasıl tanımlıyorsunuz?
Nasuh Mahruki:
Aşk çok yüksek bir duygu. Aşkın formülü yok, türevleri var. İnsanın durdurabileceği ya da başlatabileceği bir şey değil. Çok başka bir yerden insanı yakalayan bir duygu. Bence ideal olan, ilişkide zamanla çoğalacak bir şekilde sevginin devam edebilmesini sağlayabilmek. Biz Mine’yle bunu başardık. Barlas’la birlikte evliliğimiz taçlandı. Düşündüklerimin de ötesinde güzel bir şey. Yaşamadan tarif etmek mümkün değil. Arkadaşlarım hep “Çocuk yapın, çocuk yapın” diyordu. Ben de zaten çocuk istiyordum ama olunca anladım bunun ne kadar olağanüstü bir şey olduğunu ve aslında ne demek istediklerini. Çocuk, karı-kocayı aile yapıyor ve anneyi babayı birbirine başka türlü yaklaştırıyor. Barlas’ın mutlu olabilmesi için ikimizin de mutlu ve iyi anlaşıyor olması lazım. Ancak bu şekilde Barlas daha kaliteli, daha keyifli ve daha mutlu olabilir. Barlas’ın ikimize de ihtiyacı var.
 Mine Mahruki:
Aşk, hiçbir şeyin önüne geçemeyeceği kadar mükemmel bir duygu. Sevgiyi de aşktan çok uzakta bir yerde düşünemiyorum. Bana aşkın olgunlaşmış, ağırbaşlı, uzun soluklu haliymiş gibi geliyor. Ben bu hayatta aşkı yaşadığım insanla evlendiğim için çok şanslı bir kadınım. Bu eşsiz güzellikteki duyguyu birlikte yaşadıklarımızla daha da büyüttük. Barlas da bu aşkın meyvesi olarak bize o kadar iyi geldi ki, heyecanlarımızın, umutlarımızın, sevgimizin sınırlarını bizim bile hayallerimizin ötesinde genişletti.
Anne ve baba olmak nasıl bir duygu?
 Nasuh Mahruki: Olağanüstü. Her anından müthiş keyif alıyorum. Bir de kızımız olursa cennet! Kelimelerle anlatılabilecek bir şey değil. Ancak yaşanınca anlaşılabilecek bir şeymiş. Nasuh Mahriki evini Hello'ya açtı

BİZ NEREYE BARLAS ORAYA

Mine Mahruki: Barlas bugün 1 yaşına basıyor ve onu hayatımızın bir parçası yapabildiğimiz için çok mutluyuz. Biz Barlas’a bakıcı tutmadık. Biz nereye gidersek Barlas da bizimle geliyor. Sürekli başka bir şehirde, ülkede ve farklı insanlarla iletişim içerisinde. Barlas’ın uyumlu bir çocuk olması ve Nasuh’la birlikte çalışıyor olmamız sayesinde bunu başarabildik. Bu şekilde hareket edebildiğimiz için çok şanslıyız. Barlas’ın doğduğu günden bu zamana kadar her anını birlikte yaşamak çok heyecan verici, inanılmaz bir deneyim.
/kelebekgaleri/
Röportaj: Figen Nalan ÖZKAN
Fotoğraflar: Nurdan USTA
♥  Follow Me on Bloglovin 

9 Kasım 2013 Cumartesi

Taze Baba Nasuhi Mahruki ve Ailesi

NASUH MAHRUKİ VE AİLESİ (08 KASIM 2013)NASUH MAHRUKİ VE AİLESİ (08 KASIM 2013)
Taze baba milli dağcı Nasuhi Mahruki yine dağlara tırmanacak muhtemelen ama bundan böyle onun başının tepesine tırmanacak bir minik yavrusu var artık:)
AKUT kurucusu Nasuh Mahruki, bir yardımlaşma derneği toplantısında eşi Mine ve oğulları Barlas ile mutlu bir aile tablosu sergiliyor.
Onlara asık suratlı, tombiş yanaklı, tatlı bebişleriyle mutluluklar diliyor ve
 Allah analı-babalı büyütsün diyorum.
NASUH MAHRUKİ VE AİLESİ (08 KASIM 2013)
NASUH MAHRUKİ VE AİLESİ (08 KASIM 2013)


9 Şubat 2012 Perşembe

NASUHİ MAHRUKİ'NİN İKİ KİŞİLİK DÜNYASI

NASUHİ MAHRUKİ HER BAKIMDAN TAKDİR ETTİĞİM VE KENDİSİYLE GURUR DUYDUĞUM BİR KİŞİ KENDİSİNİ BENDE SİZİN KADAR TANIYORUM AMA, SANKİ YAKINDAN TANIYORMUŞUM GİBİ GELİYOR.:)
OĞLUMUN YAŞAM TARZINA BENZETİYORUM VE  DOĞRUSU ANNESİNİ DE ÇOK MERAK EDİYORUM.
bknz. **NASUHİ MAHRUKİ'NİN ANNESİ OLMAK**
KENDİSİNE  EŞİYLE MUTLULUKLAR DİLİYORUM VE ALLAH ONLARI HEP KORUSUN DİYORUM:)

Van depreminde AKUT olarak kurtardıkları hayatlarla günlerce canlı yayınlarda olan Nasuh Mahruki’nin başarıları da. yaptıkları, yazdıkları da saymakla bitecek gibi görünmüyor. Kar Leoparı unvanı verilen Mahruki, Everest Dağı’na tırmanan ilk Türk ve Yedi Zirveler projesini tamamlayan dünyanın en genç dağcısı. 8000 metreden yüksek Cho Oyu, Lhotse ve K2 dağlarına oksijen desteksiz olarak tırmandı. 15 yıl aradan sonra Everest Dağı’na bir kez daha tırmandı... Tam da istediği yaşta ve istediği şekilde bir törenle Mine Mahruki ile evlendi. Dolayısıyla macera dolu hayatını da biraz yavaşlattı.

* Bu aşk hikâyesi nasıl başladı?

- Mine Mahruki: başladı. 2001’de İzmir’de Avrupa Rallisi yapılacaktı. Nasuh da ralli ekibindeydi, İstanbul’dan İzmir’e gelecekti. Nasuh’un ekibine lojistik anlamda destek verecektim. Tek İzmirli ve arabası olan bendim. Havaalanından Nasuh’u almak bana düştü. Gittim alandan aldım, alış o alış, bugünlere geldik.

* Sizi ne etkiledi?

- M. Mahruki: Nasuh’u hiç yakından  görmemiştim, basından tanıyordum. Hayata karşı duruşu, davranışı ve zekâsından etkilendim.

* Peki siz?

- Nasuh Mahruki: Arabadayken zarif, düzgün Türkçe konuşan, çok hanımefendi bir hali vardı Mine’nin. Karşılıklı diyaloglarımızda da iyi anlaştık.


* Ne iş yapıyordunuz İzmir’de?

- M. Mahruki: Özel bir firmada bilişim sektöründe satış müdürüydüm. şimdi de danışmanlık yapıyorum. Nasuh, özel firmalara seminerler veriyor, bunlarla ben ilgileniyorum.

* Epey zaman flört ettiniz, ne kadar sürdü?

M. Mahruki: Sekiz buçuk yıl beraberdik, ayrı şehirlerdeydik. ılişkimizin temelini özlemle doldurduk. Yapımızda kıskançlık olmadığı için ayrı şehirlerde olmamız bizi olumsuz yönde etkilemedi. Her tatilimizi, her boş anımızı birlikte yaşamak için çaba harcadık.

NASUH BENDEN DAHA ROMANTİK

* Bhutan Krallığı’nda bir köyde evlendiniz, nasıldı?

- M. Mahruki: Düğünümüz çok keyifliydi. Kazanlarda yemekler pişti. Köy halkı yedi, içti, sarhoş oldu. Koskoca bir ateş yakıldı, danslar edildi. Yedi Lama bütün gün dua etti.

* Cesur olduğu kadar romantik midir Nasuh Bey?

M. Mahruki: Benden daha romantiktir. ıkili ilişkisinde çok yumuşak biri. Çok özenli, her şeye dikkat eder. Her şey çok keyifli ve romantik ilerliyor.
- N. Mahruki: Işin sırrı uyumda. Uyumu bulunca huzur da oluyor. ınsan daha ne ister ki?

* Bebek istiyor musunuz?

- M. Mahruki: Evet.

* “Yükseklerin kuralı; kolay kolay, yavaş yavaş” diyorsunuz. Hayatta da yavaşlamayı öğrendiniz mi?

- N. Mahruki: Erasmus, 500 sene önce söylemiş. “Ağır ağır acele et”. Hakikaten bu hayatta ağır ağır acele etmek lazım.

* Gözükara mısınız?

- N. Mahruki: Yapılması gerekeni yapmaya programlanmış bir yapıya sahibim.



Risk almayı seviyor musunuz?

- N. Mahruki: Gerekirse! O şeyin ne kadar önemli olduğuyla alakalı olarak evet, alırım.

* Hem doğa hem şehir hayatı. Hangi Nasuh ile yaşamayı çok seviyorsunuz?

- N. Mahruki: ıkisinin de yeri başka. ıkisinde de farklı taraflarım besleniyor, öne çıkıyor.

* “Her şeyim ve hiçbir şeyim” diyerek hayatın anlamını da çözmüşsünüz.

- N. Mahruki: Onlar, Everest’in zirvesindeyken yazdığım, hissettiğim duygulardı.

EVEREST’E İLK ÇIKTIĞIMDA HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADIM

* Everest’in zirvesinde ne hissettiniz, ağladınız mı?

- N. Mahruki: 1995’te ilk çıktığımda zirvede 20 dakika yalnız kaldım. Dünyanın en yüksek noktasında bir tek ben vardım. Acayip değişik bir duygu, anlatmak mümkün değil. Hüngür hüngür ağladım. Video kameramla 20 dakika çektim her şeyi. 2010’da çıktığımda 60 kişiyle beraber zirvedeydim ama 95’teki duygu daha kuvvetliydi.

* Sizi ne korkutur?

- N. Mahruki: Sakat kalmaktan korkarım, bir de birilerine haksızlık etmekten...

44 YAŞINDAYIM, BÜTÜN HEDEFLERİME ULAŞTIM

* Daha da yavaşlamayı düşünüyor musunuz?

- N. Mahruki: Zaten yavaşladım. Eskiden Küçük Bebek Yokuşu’nu her gün bisikletle çıkardım. 50 kilo sırt çantasıyla her gün basamak aletinde tırmanma çalışırdım. Artık 44 yaşındayım. Ulaşmak istediğim hedeflerime ulaştım.

* Tatillerinizi nerede geçirirsiniz?

- N. Mahruki: Bir proje yoksa Finike’de bir evimiz var, oraya gitmeyi tercih ediyoruz.

ıçsel yolculuğunuzu nasıl yaparsınız?

- N. Mahruki: Düşünürüm, okurum, yazarım. ınsan yazarken çok şey öğreniyor. Platon “Düşünmek ruhun kendisiyle konuşmasıdır” der.


AŞK O KADAR GÜÇLÜ DUYGU Kİ ÇOK BÜYÜK BİR MALİYETİ VAR

* Aragon, “Aşk bize güç veren tek özgürlük yitimidir” der. Aşk ve özgürlük için ne söylersiniz?

- N. Mahruki: Aşk sonuçta insanın kendi varlığını bir şeye adaması. Bu vatana, millete, inandığınız bir davaya olur, AKUT’a olur, sevdiklerinize olur. O kadar kuvvetli bir duygu ki, büyük bir maliyeti var size. Gerçek aşk, insanın o özgürlüğünü bambaşka bir yere getirir. Verdiği güç yitirdiğiniz özgürlüğe, yaptığınız fedakârlığa fazlasıyla değer.
*kelebekgaleri*

.

.